Bu Blogda Ara

Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Yaşam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Haziran 2021 Perşembe

Kendinizi İzleyin

Kader'le ilgili neler düşünüyorsunuz, Yaşadıklarımız yaşımıza nasıl etki eder, Arkadaşlıklar nasıl olmalı? Bazı İnsanlar bazılarının kısmetini kapatır mı?

Dar eğitimimle bu kadar önemli sorulara cevabım sadece ön gördüğüm ve tecrübe edindiğim yönüyle kaleme dökülecek ama Kader bu düşüncelerdeki tefekkürle harmanlanacak.

Değerli dostlarım inanç bir insanı gerçek manası ile hayata bağlayan en büyük etkendir, İnançsız bir insanın bu dünyadan zevk alması Allah'ın elinde olan bir şeydir, Dünyanın var oluşunu değil, herşey olup bittikten sonra uzaydan kuş bakışı baktığımızda gözümüz dünyayı görmez. Galaxsinin bir varlık tarafından yaratılışını düşünmek ve buna inanmak çok zordur. Bunu süslü ve bilgili kelimelerle değil kendi kendimize bulabilmemiz için bir aynanın  karşısına oturarak kendinizi izlemek, Kendinizi izlerken o andan itibaren yapılacak işleri randevuları o bu şu her ne var ise aklınızdan çıkarın, Kısacası dünya ile aranıza 1 saat ara verin. Ayna karşısında kendinize bakarken vay anası nasıl bir güzellik bu demek için geçmediğinizide unutmayın. Vücudunuzum her yanını inceleyin ve asla aklınızda bulunmaktan vazgeçirmediğiniz kısacası herkesin kendine has orjinal yalanı vardır bundan vazgeçiniz. Kendinizi izleyin. 

Kendinizi izleyin...

Bunu sık sık yapın.

Çıkarlarımızın oluşturduğu benliğin ismini biliyor musun? Sözlük ismi ile eşit değerde olabilir lakin benim arkadaşlıklarla aram hiç iyi değildir. Bir iş yaparken emin olun o işi neden yapmam gerektiğini kendime sorarım ve bu işin sonucunu düşünmem çünkü yaptığım her işin başında kısa bir reklam gibi Allah sorgusunu düşünürüm, Benim çıkarlarım Allah ile bunun sonunda elbette her insan bir ödül ister ama emin olun Allah'ı düşünmek ve onun sizi cehenneme yerleştirmesi bile sizi mutluluk verir.

Yani kısacası belki kendimi kandırdığımı düşünüyor olabilirsiniz ama kendime inandırdığım gerçeğim bu, Hata yapmıyor muyum?! Oooo bugün padişah olsam ilk kellesini vurduracağım kişi babam düşüncesi bile günahların en büyüğü, Kumar içki sosyal hayatta göz tacizi gibi veya yanlış eylemlere giden bir sürü günahım vardır bunları bilinçli bilinçsiz yaparken güven kaynağım Allah var. Sıkıntı ben herkes gibi cenneti istiyorum bu kadar günahın içinde Allah beni benden iyi bilen tek varlık, Cehenneme girsekte sokacak olan o, Yinede Allah'ın rızasını kazanacak gibi yaşamayı özlüyorum. Allah bizi kendisine dost bildikleri arasına alsın. Olmayacak duaya amin lafına inanmayın. Gezegende boşluk içinde bir dünya içinde yaşayan canlı türüsün, Hemde eşin benzerin olmayan bir dünyada.


İnsanın anahtarı sizce nedir? Bence gülümsemede, her koşulda cenaze dışı iyimserlikle gülümseyen her insan en kötü tabir edilen cehalet dolu insanı feth edebilir. Şimdiki günümüzde siyasi görüşü veyada tipinden dolayı insan sever sayar olduk, Karakteri 5 para etmez o insan hayatını dramaya çevirerek anlattığında toplum üzerinde inanılmaz etkileri olabiliyor. Bizim bu tip yaklaşımlarla insan kazanmamız zor ve kendinizi kişilikten kişiliğe sokmayada gerek yok Karakter arayışı çocuk yaşta olur. Siz kendinizi izleyin ve kendinize dokunun...


29 Mart 2016 Salı

Yolcu Yolunda Gerek!

Dünyada masumiyet içinde koskoca 15 yıl geçirirsin, (garantisi yok) ana karnında da  ölebilirsin, oraları ben bilmem, ben sadece insan hayatının 50-60 yaşına kadar var olan ömrünün dünyadaki sefilliğini anlatmaya çalışacağım veya sefillik dışındakileri nasıl örnek almamız gerektiği konusunda bilgiler aktaracağım.

Elbette bizler üstün zeka ve herşeyi bilir yönümüzü bir kenara koymamız gerekiyor, özellikle siyasetçi kimliğinden uzak durmamız şart? Teknik direktör veya çiftçide olma, neysen O ol, Kendine gel.

Kadının bir tanesi geçenlerde bir paylaşımda bulunmuş, camisiz bir yer, okuma seviyesi %100 kavganın hiç olmadığı bir yer falan filan? He he diyerek geçiştirdim.

Okumak insanı hakikaten adam etseydi üniversite kavgalarına şahit olmazdık, bunuda bir kenara bırakın, Bir yurtta öğretmen öğrencisine cinsel istismarda bulunabiliyor. Bir öğretmen 16-17 yaşında öğrencisiyle ilişkiye girebiliyor, Bazıları için Kadın erkek fark etmeksizin! Demek ki neymiş Önce Edep ve İlim!

Dünyaya geldin, Para kazandın kaybettin, tuhaf gelecek herşeyi yaptın, başarılı şekilde hayatta kaldın ve sonra ne olacağını düşünmedin öyle mi?

Neden? Çünkü seni yanlışlara inandırdılar, sen zaten tertemiz biri iken senin içini yanlışlarla doldurdular, sonra kendine geldin ve yanlışlar doğruların oldu!

Bugün gerçeklerle tanışman için Kuranı Keriminin Türkçe mealini oku! Ama bu kitabı dünya klasikleri ile karıştırma, sakin sakin anlamadığın yerde dur dinlen tekrar oku!
Daha önceden okudum canım saol eksik olma diyenleri kızdırmamak için daha sakin bir dille şöyle anlatayım.

Bizler (insanoğlu) kendi menfaatlerimiz için dünyayı altını üstüne getirmeye hazırız. ( Getiriyoruzda ) Masumları öldürmeye meyilliyiz, Yeşili severiz ama ağaç dikmekten yoksunuz, Yere çöp atana küfür ederiz ama 1 dk sonra kendimiz yere çöp atarız, Temiziz sanırken kirli bir kuyunun içinde yaşıyoruz. Neden? Bencillikten. Bu yüzden kendimizden kibri ve çok bilmişliği ayrıca egoyu bir kenara bırakarak Kuranı Kerimi okumamız şart.

Bir Buğday kolay ekmek olmuyor üstelik 1 tane buğdayın binlerce olabilmesi içinde epeyce bir zaman gerekli.

Biz o zamanı hızlıca geçtiğimizde tarladaki durumundan hasat zamanına ve diğer işlemleri düşündüğümüzde kolay bir evreden geçmiyor ki bizler insan hayatından bahsediyoruz.

Basit bir örnek bu! Bunun gibi daha nice örnekler var. Bizlerde yaşamımızda bir çok evreden geçiyoruz ama kendimizi olgunlaştırma ve pişirme konusunda kibir ve egoyla kendimizi hiç ediyoruz.

Lüks içinde yaşamak bizim kaliteli bir insan olduğumuzu göstermez, Yanlışların doğrulara dönüşebilmesi için kendimize bir harita bulmalıyız, bu haritada Kuranı Kerimin ta kendisi! 

Kuranı Kerimi okudukça bir yol belirecek, bu yolla geçmişte yürüdüğün yolun farkını kısa zamanda anlayacak ve hayatının kalitesi artacak.

Saygılar 
Fatih Akgül

23 Şubat 2015 Pazartesi

Yokluğun Doğuşu - Yaşam

Hayatın neresinde olursan ol, neresinde yaşarsan yaşa bazen herşey anlamsız gelir, Güçlülüğünden eser kalmaz, iyimser hallerin geçicidir. Ailen, sevgilin eşin çocukların arkadaşlarım dediklerinin hiçbirinin önemi yoktur,  kuru kalabalık gibi görünür ve hiç mi hiç zevk almazsın. 

Kısacası o zamanlarında hakkında yanlışlıkla idam kararın çıksa koşa koşa gidersin,

Bu duruma düşmek hiçte kolay değildir, Öncelikle hayattan tat aldırmayan ne varsa daha önceden yaşanmış gibi gelir/yaşanmışlara denktir. Artık sen bir arabanın tekeri gibi eskiyip çöp olmayı bekleyen bir maddesin demektir.


Yaşantın boyunca mecbur kaldığın olaylar vardır, Bizler hayatın akşını elimizde sanırız, halbuki resimdeki köyle gittiğiniz köy arasında kara kalem farkını görmezden geliriz. Çok basit örnekler vermek gerekirse, ben uyumak istemiyorum veya saçım uzamasın diyemezsiniz, bunun gibi bir çok ve hatta hayatın tamamına ölüme kadar ne varsa hepsine mahkumdur insan.

İnsanların çoğu isteklerini karşılayamaz, maddi veya manevi olarak karşılamaya kalkıştığında bedelini ödemek zorundadır. Bazıları bedelsiz gibi görünür önüne geçmek istemez, İnsan ikna olduğu her şeye inanır, ister inanın ister inanmayın bütün bedelsiz sandıklarınızın bedeli sandığınızdan daha pahalı olabilir ve sizi her türlü yokluğun tam ortasına atabilir.



Arştırma ve Yazar : Fatih Akgül