Bu Blogda Ara

Vahyin Anlamları ve Çeşitleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Vahyin Anlamları ve Çeşitleri etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

3 Mayıs 2015 Pazar

Hz. Peygamberin Hayatı

Vahyin Anlamları ve Çeşitleri

 Sözlük Anlamı
"Vahiy" kelimesi Arapçada işaret etmek anlamına gelir. Başka anlamları da, "birinin kalbine bir şey ilkah etmek, gizli bir şekilde bir meseleyi anlatmak veya mesaj vermektir. Sözlük anlamı, "süratli işaret" veya "gizli işarettir. Yani öyle bir
işaret ki bunu sadece görmüş olan kişi anlayabilir, başkaları anlayamaz. Genelde kavram olarak hidâyet veya doğru yolu göstermektir. Öyle bir hidâyet ki, bir yıldırım gibi Allah-u Teâlâ'dan bir kulunun kalbine düşer. Cenab-ı Allah'ın bir insanın yanına gelmesi veya bir insanın O'na gitmesi veya O'nunla karşılıklı konuşması düşünülemez. O Gâlip ve Hakim'dir. İnsanların hidayeti için herhangi bir kuluyla temas kurmak istediği zaman, iradesine herhangi bir şey mâni olamaz. Bu sebeple, kendi hikmetiyle, bu işi vahiy yoluyla yapmayı tercih eder.


Vahyin Çeşitleri

"Vahiy" kelimesi artık sadece peygamberlere Cenab-ı Hak'tan gelen kelâm için kullanılıyor. Fakat Kur'an-ı Kerim'de bu kelime veya terim yalnızca bu anlamda kullanılmıyor. Meselâ, göklerde bütün düzenin vahye göre devam ettiği belirtilir (Hâ-mîm). Yeryüzüne de vahiy geliyor, ki bu işareti alır almaz, dünyamız kendi fonksiyonunu icra ediyor (Zilzâl). Meleklere de vahiy iner. Buna göre işlerini yapar, görevlerini yerine getirirler (Enfâl). Hatta, arıya bile bütün işleri vahiy
(doğal eğitim) yoluyla öğretilir. Bu hususta Nahl Sûresi altmış sekizinci ayete bakılabilir. Ve vahiy sadece arılarla sınırlı değildir. Balık yüzmeyi, kuş uçmayı ve yeni doğan bebek süt içmeyi de Allah'ın vahyiyle öğreniyor. Ayrıca, bir insana,
düşünce ve incelemeden sonra sağduyusuyla karar verme ve olunu tayin etme kabiliyet ve selâhiyeti de vahiy ile veriliyor (Kasas). Ve bu vahiy'den hiçbir insan mahrum değildir.

Dünyamızda şimdiye dek ne kadar keşifler yapılmış, yararlı icâdlar yapılmış, yararlı işler yapılmış ve ne kadar çok düşünür, filozof, bilim adamı, fâtih, hükümdar ve yazarlar eserler ortaya koymuş veya başarılar kazanmışsa, hepsinde vahyin rolü olmuştur. Bu iş sadece büyük insanlara mahsus değildir. Çok yakın çevremizde de bu gibi olaylara tanık oluruz, sıradan bir insanın, aniden aklına gelen bir düşünce veya rüyasında gördüğü bir olayın, çok uzun zaman geçmeden doğrulanıverdiğini görürüz. Bu tür meydana gelen olayların
kaynağı, ilâhî ilham, başka bir deyimle vahiydir, işte bütün bu vahiylerin bir çeşidi var ki, sadece peygamberler bunlardan istifade edebilir, veya sadece onlar için nazil olur. Bu vahiy, diğer vahiylerden farklı özellikler taşır. Böyle bir vahiy ilgili peygambere tamamıyla bilinçli bir biçimde gelir ve kendisi Kâdir-i Mutlak tarafından yönetildiğini derhal anlar. Bu vahyin, Allah'tan geldiğine inancı tamdır. Bu tür vahiyler Allah'ın çeşitli emir ve talimatının yanı sıra, kanun ve
usullerini de kapsar. Bu vahyin indiriliş sebebi de, insan soyuna Allah'ın doğru yolunu göstermek ve onu kurtuluşa erdirmektir