Bu Blogda Ara

Umutsuzluk Psikolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Umutsuzluk Psikolojisi etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

21 Kasım 2016 Pazartesi

Umutsuzluk Psikolojisi

Herhangi bir konuda Umut etmek konuya göre başarısızlığında gelme ihtimalini doğurur. Bununla beraber hayal edilen o bu şu veya farklı umutları düşünürsek, Hayallerin getirdiği gerçek hayata uygulama noktasında hayal ettiğiniz gibi olmasa bile sizi tatmin edici bir sonuca götürebiliyor.

Yaşantımızdaki gayelerimizin sonuçları bizleri mutlu veya mutsuz eder, devamlı ulaşamadığımız hayallerimizi bizleri umutsuzluğa iter ve kendimizi yaşayan ölü misali bir hal alır.

Peki beklentiler veya yaşantımızdaki negatif olayların önüne nasıl geçeceğiz.

Herşeyden önce insan kendini iyi tanımalı, hayattaki en zor işlerden biri insanın kendini bilmesidir!

Öncelikle mutlu veya herşey sorunsuz gibi görünen hayatların ızdıraplar sizin olsa belkide sizi intihara kadar götürebilir.

İnançlı insanlarda özellikle biz müslümanlarda şöyle bir kavram vardır umutla ilgili,

Elinden geleni yap, yılma, çok çalış olursa Allah'tan olmazsa Allah'tan düşüncesi mevcuttur, Çünkü imanın gereklerinden biridir Herşey Allah'tan olayını bilmek.

Günümüzde özellikle büyük şehirlerde insanlar işlerine gider gelir, Çoğu insanın beklentileri aldığı maaş üzerinden hayal kurarak helal kazançla hayatını sürdürür. Birde bu gidişatın ters yönleri var, elbette insanlar sadece aldıkları paralar kadar hayal kurmuyorlar, bu plan ileride çok param olursa, 2. ana plan var olan standartlar, var olan standartların dışına çıktığınızda, sadece 3-5 ay başkasının yaşadığı  hayatı hayal ederek yaşasanız dahi sizin hayatınızda olumsuzluklar teşkil eder ve sizi zora sokar.

Örneğin en çok yaptığımız başkalarının hayatlarını örnek almaktır, onun telefonun onun arabası onun evi onun takıldığı mekanlar falan filan. Esasında bunun dışındaki peşine düştüğümüz hayallerimiz gerçekleşmedikçe bizleri umutsuzluğa, umutsuzluk öfkeye öfkede bilinçsizliğe itiyor.

Eğer umutlarımızın hayatımıza anlam katarak değerli olması konusunda bir şey yapacaksak bunu kendi standartlarımıza göre yapmalıyız, 

Bu yazdıklarım hayatımızın %20 lik belki fazla belki eksik bir kısmını oluşturuyor, siz istesenizde istemesinizde umutsuzluk psikolojine düştüğünüz anlar olacaktır, Bunları aşmanın en iyi yolu inançlara bağlı kalmaktır. Aşk, ulaşılması güç yerler, hastalık ve bunun gibi düştüğünüz bir çok konu sizi bu yola sürükleye bilir.

Yanar döner bir kişilikle ne yaptığınızı bilmiyorsanız bu psikolojiden kurtulmanız zaman alabilir, Tatsız heyecansız bir hayatın içine girdiğinizde bu sizi yoracak ve sağlık problemleri baş gösterecek. Cilt yorgunluğu iştahsızlık ve bir sürü önüne geçilmez rahatsızlıklar.

Konuyu toparlamak gerekirse, eğer umutsuzluğa düştüğünüz konu, Hastalık, Aşk, Para, İş, Belirli belirsiz istekleriniz ise durun ve düşünün.

Kısacık bir hayatınız ve etrafınızda gerçekten sevebileceğiniz ve sevdiğiniz 3-5 kişi.Umutsuzlukta Olumlu veya olumsuzlukta sizi neler beklediğini düşünün. İnançlarınızı sıkı sıkı gözden geçirin. Karamsarlığa ve öfkenize yenik düşmeyin. sakin ve içtenlikle kendinize sorduğunuz soruları net ve dosdoğru yanıtlayın. Bunları yapamıyorsanız en sevdiğiniz ve güvendiğiniz insanla paylaşınız, Yine bir çözüm bulamazsanız bir psikologdan yardım isteyiniz.

Umutlara ve umutsuzluğa bizi götüren hayallerimizdir. Hayallerimiz güzel umutlarımız hiç eksik olmaması dileği ile.